Resmi olmayan ilk rakamlara göre, toplam rezervlerde yaklaşık 6,7 milyar dolarlık bir düşüş yaşandı. Böylece son üç haftada kümülatif kayıp dikkat çekici boyutlara ulaştı.
Brüt Döviz Rezervleri Sert Düştü
TCMB’nin brüt döviz rezervleri, sadece bir hafta içinde 77,8 milyar dolardan 68 milyar dolara geriledi. Bu düşüş, son dönemlerde gözlenen döviz talebinin ve Merkez Bankası’nın olası müdahalelerinin etkisiyle açıklanıyor. Brüt rezervlerdeki bu hızlı azalış, yatırımcıların ve ekonomi çevrelerinin radarına girmiş durumda.
Altın Rezervlerinde Artış Dengede Tutamadı
Döviz rezervlerindeki bu düşüşe karşın, Merkez Bankası’nın altın rezervleri aynı dönemde artış gösterdi. 76,4 milyar dolar seviyesinde bulunan altın rezervleri, 79,5 milyar dolara kadar çıktı. Ancak bu artış, toplam rezervdeki düşüşü telafi etmeye yetmedi. Sonuç olarak, TCMB’nin toplam rezervleri 147,6 milyar dolara gerilemiş oldu.
Net Rezervler de Aşağı Yönlü
Yalnızca brüt veriler değil, net uluslararası rezervlerde de kayıp yaşandı. 4 Nisan haftasında 48,7 milyar dolar olan net rezervlerin, 11 Nisan itibarıyla yaklaşık 38,7 milyar dolara düştüğü tahmin ediliyor. Bu durum, Merkez Bankası’nın rezerv tamponunun azaldığına işaret ediyor.
Düşüşün Muhtemel Nedenleri
Peki rezervlerdeki bu düşüş neden gerçekleşti? Ekonomistler bu sorunun cevabını birkaç temel faktöre bağlıyor:
- Yüksek döviz talebi ve TL üzerindeki baskılar
- Seçim sonrası belirsizlikler ve dövize yöneliş
- TCMB’nin kuru dengelemek amacıyla piyasalara müdahaleleri
- Küresel piyasalarda jeopolitik tansiyonun artması
Tüm bu gelişmeler, Merkez Bankası’nın rezerv kaynaklarını kullanma ihtiyacını artırmış gibi görünüyor.
TCMB’den Yeni Hamle Beklentisi
Merkez Bankası’nın haftalık rezerv verileri her Perşembe günü saat 14.30’da yayınlanıyor. Piyasalar, bu hafta açıklanacak olan resmi verileri yakından takip edecek. Analistler, TCMB’nin hem döviz likiditesi hem de iç piyasa dengesi açısından yeni önlemler alabileceğini öngörüyor.
Gözler Kur ve Faiz Dengesinde
Rezervlerdeki bu düşüş, döviz kurları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabilir. Aynı zamanda, faiz politikasında olası yeni adımların gündeme gelmesini hızlandırabilir. TCMB’nin rezerv durumu, yalnızca para politikası açısından değil, aynı zamanda dış finansman ve yatırımcı güveni açısından da kritik bir gösterge niteliği taşıyor.
