Banka, daha önce 2024 içinde başlamasını öngördüğü faiz indirimlerinin, son gelen ekonomik veriler ışığında 2025 yılına sarkabileceğini açıkladı.
Bu revizyon, piyasaların “daha yumuşak bir para politikası” beklentilerini zayıflatırken, hem borsa hem de emtia piyasalarında kısa vadeli fiyatlamaları doğrudan etkileyebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
📊 Güncellenen Tahmin: “Enflasyon Yavaşlıyor Ama Hâlâ Yüksek”
Citi’nin yeni değerlendirmesine göre:
- ABD ekonomisi hâlâ dayanıklı görünüyor.
- İş gücü piyasası güçlü kalmaya devam ediyor.
- Enflasyon göstergeleri hedefe yaklaşsa da %2 seviyesinin hâlâ uzağında.
Banka, bu nedenlerle Fed’in “aceleci bir faiz indirimi” sürecine girmeyeceğini ve ilk faiz indirim kararının 2025’in ilk çeyreğine sarkabileceğini öngörüyor.
🔍 Fed Üzerindeki Baskılar Azaldı mı?
Uzun süredir Fed’e yönelik piyasa beklentisi, 2024’ün ikinci yarısında faiz indirimlerinin başlayacağı yönündeydi. Ancak son birkaç ayda açıklanan:
- Çekirdek enflasyon verileri,
- Tarım dışı istihdam rakamları,
- Ortalama saatlik kazançlardaki artış,
gibi göstergeler, ekonominin hâlâ aşırı ısınmadığını ama zayıflamadığını da gösterdi. Bu durum, Fed’in temkinli duruşunu güçlendiriyor.
💬 Uzman Yorumu: “Fed Beklemede Kalabilir”
Finans analisti Murat Tunca, Citi’nin revizyonunun şaşırtıcı olmadığını belirterek şöyle diyor:
“Fed, faizleri indirirse bunu sadece enflasyonda net bir gerileme gördüğünde yapacaktır. Şu an için enflasyon rakamları yatay ama dirençli. Citi gibi büyük oyuncular, Fed’in duruşunun piyasadan çok daha temkinli olduğunu fark etmiş durumda.”
💹 Piyasalara Etkisi: Dolar Güçlendi, Altın ve Kripto Baskı Altında
Citi’nin açıklamasının ardından dolar endeksi DXY yeniden 105 seviyesine yönelirken; altın, gümüş ve Bitcoin gibi faiz hassasiyeti yüksek varlıklarda sınırlı geri çekilmeler gözlemlendi.
- Ons altın: 2.380 $ → 2.352 $
- Bitcoin: 71.300 $ → 69.900 $
- 10 yıllık ABD tahvili: %4,40 seviyesine yükseldi
✅ Sonuç: 2024’te Faiz İndirimi Belki Hayal, Belki Sürpriz
Citi’nin Fed tahminini 2025’e ötelemesi, küresel piyasalarda daha temkinli bir fiyatlama sürecini başlatabilir. Bu gelişme, özellikle yüksek riskli varlıklara yatırım yapanlar için “beklentilerin yeniden ayarlandığı” bir dönemin habercisi olabilir.
