Nisan 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Türk Gıda Kodeksi Tereyağı ve Sadeyağ Tebliği” ile bu ürünlerin üretim, depolama, ambalajlama ve pazarlama süreçlerine dair yeni standartlar belirlendi.
Üretim ve Hijyen Standartları
Tebliğe göre, tereyağı ve sadeyağ üretiminde kullanılacak süt ve kremanın, ilgili hijyen yönetmeliklerine uygun olması zorunlu kılındı. Bu düzenleme, ürünlerin güvenilirliğini ve kalitesini artırmayı hedefliyor. Ayrıca, ürünlerin kendine has tat, koku ve yapıya sahip olması ve “peroksidaz testi”nde negatif sonuç vermesi gerekiyor. Üretimde, istenilen aroma ve tat profilinin yakalanabilmesi için “starter kültür” kullanımına da izin veriliyor.
Tuz Oranı ve İçerik Düzenlemeleri
Tereyağında tuz oranı için üst sınır belirlendi; tuz ilave edilen tereyağlarında bu oran ağırlıkça en fazla %2 olacak. Tuz ilave edilmeyen tereyağının ise en az %82 süt yağı içermesi gerekiyor. Çeşnili tereyağlarında ise taklit ve tağşişe yol açabilecek katkı maddelerinin kullanımı yasaklandı.
Aroma Vericiler ve Katkı Maddeleri
Tebliğ kapsamında, tereyağı çeşitlerine manda sütü ve yoğurt aromaları gibi süt ve süt ürünleri aroma vericilerinin eklenmesi yasaklandı. Ayrıca, sadeyağa ve çeşni maddesi bulunmayan tereyağına aroma verici katılmasına izin verilmiyor.
Etiketleme ve Ambalajlama Kuralları
Ürünlerin etiketlenmesi konusunda da yeni kurallar getirildi. Etiketlerde, ürünün adı temel görüş alanında yer alacak şekilde belirtilmeli. Tereyağı ve sadeyağ dışındaki yağların etiketlerinde, reklam, tanıtım ve sunumunda tüketiciyi yanıltıcı ifade ve görsellerin kullanımı yasaklandı. Özellikle, etiketlerde hayvan görsellerinin kullanılmaması gerektiği vurgulandı.
Geçiş Süreci ve Uyum Zorunluluğu
Tebliğin yayımlandığı tarihten önce faaliyet gösteren gıda işletmecileri, 1 Eylül 2025 tarihine kadar bu düzenlemelere uyum sağlamak zorunda olacak. Bu tarihe kadar eski tebliğ hükümleri geçerli olacak. Yeni düzenlemeler, 4 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe girdi.
Market Uprise Explained
Bu kapsamlı düzenlemelerle, tereyağı ve sadeyağ üretiminde kalite ve güvenilirliğin artırılması, tüketicilerin daha sağlıklı ve standartlara uygun ürünlere ulaşması hedefleniyor.
