Hem çevresel faktörler hem ekonomik dinamikler hem de devlet teşvikleriyle birlikte elektrikli mobiliteye geçiş, hızla ivme kazanıyor. 2025 yılına girerken veriler gösteriyor ki, benzinli araçların liderliği artık ciddi şekilde tehdit altında.

Türkiye’de Hibrit ve Elektrikli Satışları Patladı

2025 yılının ilk çeyreğine ait güncel veriler, Türkiye otomobil pazarında tam bir dönüşümün yaşandığını ortaya koyuyor.

Tam elektrikli ve hibrit araç satışları, geçen yılın aynı dönemine göre neredeyse iki katına çıktı.

Sadece Ocak-Mart 2025 döneminde 93 binden fazla elektrikli ve hibrit otomobil satıldı.

Buna karşılık, benzinli otomobil satışları %29 oranında düşüş göstererek liderlik pozisyonunu kaybetme sinyali verdi.

Özellikle şehir içi kullanım için tercih edilen kompakt elektrikli modellerde gözle görülür bir artış yaşanırken, hibrit araçlar da “geçiş teknolojisi” olarak önemli bir pay aldı.

Togg ve Yerli Markaların Etkisi

Türkiye’de elektrikli araç pazarının büyümesinde Togg etkisi açıkça hissediliyor. Yerli ve milli otomobil projesi kapsamında pazara sunulan Togg T10X, sadece bir otomobil değil, aynı zamanda elektrikli ulaşımın simgesi hâline geldi.

Togg’un yollarda daha fazla görünür olması, elektrikli araçlara olan güveni artırdı. Diğer global markaların da Türkiye pazarında daha agresif fiyatlandırma ve kampanyalarla yer alması, elektrikli segmentte rekabeti kızıştırdı.

Benzinli Araçlar Neden Geriliyor?

Bir dönem ekonomikliği ve yaygın servis ağı nedeniyle tercih edilen benzinli otomobiller, artık aynı avantajlara sahip değil.

Yakıt fiyatlarındaki artış, benzinli araçları özellikle şehir içi kullanımda dezavantajlı hâle getirdi.

Elektrikli araçların şarj maliyetleri, kilometre başına benzinli araçlara göre 5 kata kadar daha ucuz.

Bakım maliyetleri açısından da elektrikli motorlar daha sade ve az arızalı bir yapıya sahip.

Artık neredeyse her şehirde sayısı hızla artan şarj istasyonları, “menzil korkusunu” azaltıyor.

Tüm bu faktörler, benzinli araçları yavaş yavaş “geçmişin teknolojisi” konumuna itiyor.

Avrupa ve Dünya Trendleri Aynı Yönde

Türkiye’de yaşanan dönüşüm, aslında global trendlerin bir yansıması.

Avrupa’da 2024’te tam elektrikli araç satışları, ilk kez dizel araçları geçti.

Almanya, Norveç, Hollanda gibi ülkelerde yeni otomobil satışlarının %30’dan fazlası elektrikli oldu.

Çin’de ise BYD, Nio ve Xiaomi gibi markaların agresif üretim politikalarıyla, elektrikli araçların toplam pazardaki payı %40’a yaklaştı.

Yani benzinli araçlar sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada tahtından inmeye başladı.

Devlet Politikaları ve Teşvikler Belirleyici Rolde

Elektrikli araçlara geçişte devletin rolü de hayati. Türkiye’de ÖTV matrah düzenlemeleri, bazı modellerde vergi avantajı sağlıyor. Ayrıca çevreyi daha az kirleten araçlara yönelik belediye teşvikleri (ücretsiz otopark, vergi indirimi, düşük MTV gibi) tüketicilerin kararlarını etkiliyor.

Avrupa’da ise 2035 yılına kadar benzinli ve dizel araç satışlarının tamamen durdurulması hedefi netleşmiş durumda. Türkiye’nin de bu hedeflere uyum sağlaması, geçiş sürecini daha da hızlandıracak gibi görünüyor.

Geleceğe Bakış: Liderlik El Değiştiriyor

Tüm veriler ışığında artık şu açıkça görülüyor:
Benzinli araçların liderliği ciddi biçimde sarsıldı.

2025 sonunda ya da 2026’nın başında Türkiye otomobil pazarında elektrikli + hibrit satışlarının benzinlileri geçmesi sürpriz olmayacak.

Otomotivde bir çağ kapanırken, yeni bir çağ açılıyor. Bu dönüşüm sadece araçları değil, altyapıyı, tüketim alışkanlıklarını ve şehir planlamasını bile etkiliyor.

Paylaş.
Gönderiyi Cevapla

Exit mobile version