Truth Social platformunda yaptığı açıklamada, Powell’ın faiz politikalarını sert bir dille eleştiren Trump, “Powell her zaman geç kalıyor ve sürekli yanlış kararlar alıyor” diyerek, görevden alınması çağrısında bulundu.

Trump’tan ECB Vurgulu Karşılaştırma: “Avrupa Faizi İndiriyor, Biz Yine Gecikiyoruz”

Açıklamasında Avrupa Merkez Bankası’nı örnek gösteren Trump, “ECB şu an yedinci faiz indirimine hazırlanıyor. Onlar adım atarken, bizim Merkez Bankası yine geride kalıyor. Powell’ın yayınladığı rapor tam bir karmaşaydı” dedi. Trump’a göre Fed’in piyasalara netlik kazandırmakta zorlanması, faiz politikalarındaki zamanlama hatalarıyla doğrudan ilişkili.

“Powell’ın Görevden Alınmasının Zamanı Geldi”

Trump açıklamalarını yalnızca eleştiriyle sınırlı tutmadı. Powell’ın görevine son verilmesi gerektiğini açıkça ifade ederek şunları söyledi:

“Faizleri çok daha önce düşürmeliydi. ABD ekonomisinin potansiyelini engelliyor. Powell’ın görevde kalması bu ülkeye zarar veriyor. Görevden alınmasının zamanı çoktan geldi.”

Bu açıklama, Trump’ın daha önceki döneminde Fed politikalarına doğrudan müdahale etme isteğini yeniden gündeme getirdi.

Fed Bağımsızlığı Tartışması Yeniden Alevlendi

Trump’ın çıkışı, ABD’de merkez bankası bağımsızlığına dair süregelen tartışmaları bir kez daha gündeme taşıdı. Powell, göreve geldiği günden bu yana Fed’in siyasi baskılardan bağımsız bir şekilde politika üretmesi gerektiğini vurgulayan nadir figürlerden biri oldu. Görev süresi 2026 yılında sona erecek olan Powell, bu süreçte birçok zorlu ekonomik kararın altına imza attı.

Fed cephesinden Trump’ın bu son açıklamalarına doğrudan bir yanıt gelmezken, Powell’ın geçmişte yaptığı şu sözleri hatırlamak mümkün:

“Görevimiz siyaset değil, fiyat istikrarıdır. Kararlarımızı veriye ve analize dayanarak alırız.”

Ekonomistler Uyarıyor: “Bu Sözler Piyasaları Rahatsız Eder”

Ekonomi uzmanları, Trump’ın Fed başkanına yönelik eleştirilerinin yalnızca siyasi değil, aynı zamanda finansal piyasalarda belirsizlik yaratan bir unsur olduğunu belirtiyor. Özellikle Powell’ın görevden alınması yönündeki çağrıların, yatırımcılar nezdinde Fed’in bağımsızlığına gölge düşürdüğü ifade ediliyor.

Brookings Enstitüsü’nden ekonomist Rachel Martin, “Bu tür siyasi söylemler, para politikasının bağımsızlığını tehdit eder ve uzun vadede piyasa güvenini aşındırır” değerlendirmesinde bulundu.

Başkanlık Seçimleri Öncesi Ekonomi Gündemi Isınıyor

Trump’ın bu sert çıkışı, yaklaşan başkanlık seçimleri öncesinde ekonominin yine kampanya gündeminin merkezine yerleştiğini gösteriyor. Fed’in olası faiz indirimlerinin zamanlaması, enflasyonla mücadelede atılacak adımlar ve işsizlik oranları gibi başlıklar, 2024 sonbaharındaki seçim yarışını şekillendirecek önemli parametreler arasında.


Sonuç: Fed Üzerindeki Siyasi Baskılar Artıyor mu?

Trump’ın Powell’a yönelik açıklamaları, yalnızca kişisel bir görüş değil; aynı zamanda merkez bankalarının siyaset üstü olması gerektiği ilkesine meydan okuyan bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Bu tartışmalar, önümüzdeki süreçte hem ABD iç politikasında hem de küresel piyasalarda etkisini hissettirmeye devam edecek.

Paylaş.
Gönderiyi Cevapla

Exit mobile version